Karate Do
Nedir?
Karate-do, nihai amacı olarak kazanmayı
değil çalışma ve eğitim sonucu tecrübe birikimine sahip olarak karakter
mükemmeliyetine erişmeyi hedef alan bir martial sanattır. Aynı zamanda güç ve sistematik
çalışma sayesinde her biri etkili ve güçlü silah haline gelen vücudun her
bölümünün tümünü kullanmak suretiyle yapılan bir nefis müdafaası şeklidir.
Karate tüm vücut hareketlerinin bir muvazeneye erişmesi (dengelenmesi) ve bu
yolla vücut hareketlerinin bir bütün halinde olgunluk meydana getirmesini
amaçlar. Karate vücudun her bölümünün
birlikte kullanımını sağlar ve bacaklar, kalça, amudi fukarı, omuz ve kollar
mekanik olarakkoordine bir sistemle birbirlerine etki-tepki yapar hal gelerek
vücudun değişik noktalarında meydana getirilen gücün tek bir yere kanalize
edilmesi suretiyle müthiş bir kuvvet ortaya çıkmasına yol açar.
Bu tip kordinasyon temel haraketlerin
(Kihon) sürekli çalışması ile elde edilebilir. Bu temel haraketler zaten
değişik ve karmaşık yapıları itibarıyle kendi başlarına komple bir sanat formu
sayılabilirler. Teml tekniklerde ustalaşma Karate-Do’nun diğer iki yönü olan
resmi egzersizler (Kata) ve tatbikata (Kumite) geçmek için iyi bir zemin
oluşturur.
Karate-do dünyada önemli bir popularite
kazanmıştır ve gerçek karate için çok iyi olmuştur ancak bazı gruplar karatenin
esas amacı olan ahlaki ve ruhsal bakışlara sahip olma yolundan
uzaklaşmışlardır. Bu tutum, hiç gelişmeyecek olan serbest dövüşe gereğinden
fazla önem verilmesi sonucunu doğurur. Gerçek Karate-Do vücut ve ruhu eğiterek
hasma saygı duymayı gerektirir ki bu da yürekten ve tüm enerji ile aynı zaman
da sa tevazu ile çalışarak elde edilir.
SANAT OLARAK KARATE
Azami verim ve sanatsal güzellik
yaratabilmek için vücudun yapması gerekli olanlar yönünden Karate bale ile
mukayese edilebilir. İnsanın nefsine hakimiyeti, disiplini, yaratıcı zekası ve
ilhamı ile birlikte hayal ve kalp kırıklığının Karate’yi meydana getirmesi onu
kapsamlı bir estetik biçime dönüştürür. Pratikte Karate tüm insanî duyular ve
çabaların yelpazesinin bütünüdür.
KARATE SADECE DÖVÜŞÇÜ EĞİTMEK
DEĞİLDİR
Karate bir dövüş biçimidir ancak
katılanlara şiddete karşı olma duygusu aşılar. Bir yanlış anlama ya da eksik
öğreti sonucu sadece bir dövüş tekniği olarak çalışıldığı zaman Karate olmaktan
çıkar. Dövüşmeyi öğrenmek için Karate’ye
ihtiyaç yoktur. Sokak dövüşü teknikleri bu iş için yeterlidir. Bir Karateka
dövüş becerisine mükemmelen sahip olduğu halde gördüğü eğitim ona şiddetten ve
dertten kaçınmasını öğretmiştir. İşte Karate budur.
Sabır, Karate-Do öğrencisinin geliştireceği
bir niteliktir. Birçok spordakinin aksine Karate’de gelişme çok yavaş
olduğundan düş kırıklıkları bu işi bırakma isteğine yol açabilir. Ancak sebat
eden ve çalışan gelişmesi ne kadar yavaş olursa olsun sonunda gelişme
gösterecektir. İşte bu da Karate’dir.
İlk günden itibaren öğrenci Dojo’ya
girerken tüm diğer sporlarda öğrendiklerini unutup boş bir zihinle işe
başlamalıdır. Ancak bu yolla Karate’nin özü ve vereceği mesaj kavranabilir. Bir
öğrencinin hiçbir zaman uutmaması gerekli iki unsur sadelik ve saygıdır.
Dojo’da kimse kendisini bir başkasından üstün görmemelidir zira Karate’nin esas
yöneldiği, insanın kendi kendine karşı olması fikridir.
Kaynak: Kanazawa, H., Dynamic Power of Karate, Dragon Books, 2. Baskı, California, ABD, 1986.